9 Şubat 2014 Pazar

Hesap açıldı Twitter

Türkiye’de yaşanan olayları görmek daha yakından incelemek için tek yapacağınız şey Twitterinizin olmasıdır. Hesabı açmak oldukça basit bir işlemdir. Hesap açıldıktan sonra güncel gelişmeleri görmek için Türkçe Twitter Giriş sitesinden giriş yaparak bütün gelişmeleri takip edebilirsiniz. 

31 Temmuz 2013 Çarşamba

E Okul Geliyor Beyler

Çatterci, Bankim Çhandra, Bengal dilinde bankim çandra çattopadhyay (d. 27 Haziran 1838, Naihati yakınları, Bengal - ö. 8 Nisan 1894, Kalküta, Hindistan), Hintli yazar. Romanlarıyla Bengal edebiyatında düzyazının yerleşmesini sağlamış ve Hindis­tan'da Avrupa tarzında bir roman okulunun oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bağnaz bir Brahman ailesindendi. Hoogh- ly College'da, Kalküta'daki Presidency College'da ve ilk mezunlarından olduğu Kalküta Üniversitesi'nde öğrenim gördü.
1858'den 1891'de emekli oluncaya değin Hindistan'da yardımcı yargıç olarak görev yaptı.

Gençliğinde, Sambad Prabhakar e okul gazete­sinde bazı yazıları yayımlandı; 1858'de Lali- ta O Manas adlı şiir kitabı çıktı. Bir süre İngilizce yazdı ve Rajmohan's Wife (Racmo- han'ın Karısı) adlı romanı 1864'te Indian Field'ds tefrika edildi. Bengal dilindeki ilk önemli çalışması olan Durgeşnandini. adlı romanı, toprak sahibi Racput sınıfından bir erkekle Bengalli bir kadının öyküsüydü. Yapıt, kendi başına çok önemli olmasa da, düşünür Devendranath Tagore'a göre "Bengallileri derinden etkilemişti" ve Ben­gal romanının doğuşunu simgeliyordu. 1866'da, Tantra törenlerine aykırı olarak gelişen bir aşk öyküsünü konu alan Kapal- kundala, 1869'da ise Bengal'deki ilk Müslü­man istilası sırasında geçen Mrnalini yayım­landı.

21 Mayıs 2013 Salı

Çocuklar Her Zaman Değerli





Kuvvetlerinin Changan'ı ele geçirmiş ol­masına karşın ödev kapakları, Luoyang'da kaldı. Bu sıralarda sağlığı, büyük bir olası­lıkla şeker hastalığı nedeniyle ciddi biçimde bozulmuştu. Gözleri neredeyse görmez ol­muş, aşırı sinir gerginliği içine girmişti. Bu da maiyetinin sürekli can kaygısı duymasına yol açıyordu. An Lushan 757 başlannda, büyük oğlu An Qingxu'nun ve çevresindeki­lerin göz yummasıyla, hadım bir köle tara­fından öldürüldü. Ayaklanma ise, önce An Qingxu'nun, daha sonra da Shi Siming ile onun oğlu Shi Chaoyi'nin yönetiminde bir­kaç yıl sürdükten sonra 763'te Shi Chaoyi' nin yenilgisi ve ölümüyle resmen sona erdi. Ayaklanmacıların yenilgisinde başlıca et­ken, doğu bozkırlarında Doğu Türklerinin yerini alan ve Tang hanedanının geleneksel müttefiği olan Uygurların gönderdiği birlik­ler oldu. Bu dönemde Tang yönetimi, ayaklanmaları bütünüyle yatıştıramayacak ölçüde gücünü yitirmişti. Bu nedenle, ödev kapakları indir ayak­lanmadan ölmeden kurtulan komutanlara, teslim olup Tang hanedanına bağlılıklarını bildirmeleri karşılığında, ele geçirdikleri yörelerin başında kalma hakkı tanındı. Ül­kenin öteki bölgeleri ise, neredeyse ayak­lanmacılar kadar başlarına buyruk olan Tang komutanlarının denetimine girdi. Tang hanedanı döneminin ikinci yarısı ile onu izleyen Beş Hanedan Döneminde, savaş vurguncularının yaygınlaşması huzur­suzluklara yol açtı. Bu durum ancak 960'ta Song hanedanının kuruluşu ile sona erdi. An Lushan kişiliğiyle, ordunun büyük bir bölümünü oluşturan kuzeydoğu sınırındaki askerlerin özlemlerini simgeliyordu. Bu ne­denle, ölümünden sonra askerler tarafından yüceltildi, birçoklan tarafından tapınıldı. Buna karşılık ayaklanmanın Çinli olmayan "barbarlar" tarafından başlatılması, başlan­gıçta hoşgörülü ve kozmopolit olan Tang hanedanının daha sonraki yıllarında yabancı düşmanlığının yaygınlaşmasına yol açtı.


19 Mayıs 2013 Pazar

işlerini denetle¬diği sanılmaktadır.




Bir süre sonra Mısır'daki tüm inşaat çalışmalarının başına getirildi. Amenofis'in Firavun III. Amenofis'in Teb'de (bugün Luksor yakınlarında) bulunan mezar tapınağı ile Nübye'deki (bugün Sudan) başka bir tapınağın inşaatını, inşaatlara malzeme taşıma ve başka yapılar kurma işlerini denetle¬diği sanılmaktadır. Teb'de bulunan iki hey¬kel, Amenofis'in Amon tapınağında eokul şefaatçi olarak da hizmet verdiğini ve III. Amen- hotep'in Sed ayinlerinden (firavunun ilk kez hükümdarlığının 30. yılını doldurunca,bu tarihten sonra da düzenli aralıklarla kutladığı yenilenme ayini) birinin başında bulunduğunu göstermektedir.

bir bayındırlık çalışmasına



Amenofis III, m. AMENHOTEP olarak da bilinir, lakabı MUHTEŞEM AMENOFÎŞ, İÖ 1417-1379 arasında hüküm sürmüş firavun. Banş ve refah içinde geçen yönetimi sırasın¬da diplomatik ilişkilerin geliştirilmesiyle, hayat Mısır ve Nübye'de (bugün Sudan) geniş çaplı bayındırlık işleriyle uğraşmıştır.
Hükümdarlığının beşinci yılında, Nübye' de ayaklanma çıkaranlan cezalandırmak üzere iki sefer düzenledi. Bunlardan birini kendisinin yönettiği sanılmaktadır. Hüküm¬darlığının daha sonraki dönemi, Nil Deltasındaki bazı karışıklıklar dışında, barış için¬de geçti. Bu kanşıklıklar da, firavunun önde gelen görevlisi olan Amenofis'in (Ha- puoğlu)yeni bilgi Mısır'a kara ve denizden girişi sıkı bir denetim altına almasıyla bastınldı.
III. Amenofis gençliğinde, babası IV. Tutmosis ve büyükbabası II. Amenofis gibi zamanını avcılıkla geçirdi. Bu alandaki başanlarının anısına ilk kez Scarabaeus'laı (kutsal böcek biçimli büyük taş muska) çıkardı. Hükümdarlığının ilk yıllannda, soylu olmamakla birlikte kurnaz ve yete¬nekli bir kadın olan Tiy'le evlendi. Baş kraliçe olan Tiy reformcu Firavun Ahena- ton'un annesidir. Amenofis, hükümdarlık döneminin 11. yılında doğduğu kent olan ve Luksor'un 160 km kuzeyinde kalan Ah- mim'de büyük bir yapay göl yapılmasını emretti.
III. Amenofis, Hapuoğlu Amenofis'in yeteneklerinden yararlanarak büyük bir bayındırlık çalışmasına girişti. Nübye'de büyük bir tapınak ve Teb'in batısında, günümüze yalnızca dev boyutlu bir Memnon heykeli kalan, bir anıtmezar kurdurdu. Aynca eski Teb'deki Luksor Tapınağı'nın ana bölümleri ile Karnak Tapınağı'nın kuleli kapısını yaptırdı.


9 Mayıs 2013 Perşembe

Orta Asya Toplulukları

Orta Afrika'da Zambezi ile Limpopo ırmakları Orta Asya Toplulukları (bugün Zimbabve topraklan içinde) arasındaki ge¬niş bir bölgede egemenlik kurmuş hanedan. 15. yüzyıldan yaklaşık 1830'da yıkılana değin Orta Afrika'daki en büyük güç olmuş ve Portekizlileri Afrika'nın iç bölgelerinden atmayı başarmıştır. Hanedanın kurucusu Çangamire, Monomotapa (Mbire) İmparatorluğunun hükümdarı Matope'nin pek göze batmayan bir oğluydu. Babası tarafından, ülkenin orta ve güney kesimindeki bölgelere vali atandı. Matope öldükten sonra bağımsızlığını ilan ederek, Rozui adını verdiği kendi krallığını kurdu. Araplarla ticari ilişkilere girdi. Çan¬gamire adını bir hanedan adı olarak kulla¬nan oğlu II. Çangamire de Doğu Afrika kıyısındaki Portekiz yerleşimleriyle ilişki kurdu (y. 1500). Başlangıçta Portekizlilerle ilişkiler özendi¬rildi, ama 1693-95 arasında, Monomotapa' dan arta kalan topraklara karşı başlatılan seferler sırasında Çangamire, Portekizlileri iç bölgelerdeki bütün garnizonlardan söküp attı. Güney Afrika'daki Zulu savaşlarının yol açtığı büyük göçler sonucunda çıkan Difakane Savaşlan sırasında Angoni ve Bandebele kabilelerinin bölgeye gelmeleriy¬le hanedan yıkıldı. Orta Asya Toplulukları hakkında bilgi verdik.

5 Mayıs 2013 Pazar

Zorbalıklar Artık Son Bulsun


Adı konumuş Abdülvahap İlhan'ın 4 çocuk annesi eşi Fatiya İlhan da, "Eşimin Suriye'de yakalandığını duyduğumda ben Suriye'ye gittim orada araştırdım. Dediler bizim elimizde değil. Ancak, döndüğümde öğrendim ki PKK kaçırıp Irak'a götürmüş. Madem ki barış istiyoruz, ben de istiyorum ki eşimi de bıraksınlar" dedi.
İdilin Gümüşyazı köyünde oturan ve eşleri Suriyeli olduğu için 10 ay önce Suriye'ye giden Abdülvahap İlhan ve Ramazan Özdemir'in Suriye'de PKK'lılar tarafından kaçırılarak Kandil dağına götürüldükleri belirtildi. Kaçırılan Abdülvahap İlhan'ın babası eski korucu Gümüşyazı köy muhtarı Halit İlhan konuyla ilgili şunları tekrar etti.